21 Ocak 2019 Pazartesi

BAŞARISIZLIĞIMIN SIRRI!


Merhaba, Bloguma hoş geldin.
Sana kendi tecrübelerimden çıkardığım sonuçları anlatmaya çalışacağım.
Haydi kendine bir kahve al ve makaleyi sonuna kadar oku.
Sana söz veriyorum bu makale, bir yerinden hayatına muhakkak dokunacak.
Yılın başında sayılırız. Tertemiz bir sayfa. Hadi 2019 defterini birlikte çok güzel dolduralım. 
Okurken emimin ki bir çok yerde aklından şu fikirler geçecek..
E tamam bu işte benim. Resmen beni anlatıyor adam.
Çünkü bunları hepimiz yaşıyoruz ama kendimizi ve çevremizi değiştirmek bizim elimizde...
Konumuza dönelim. Konumuz neydi: Başarı, Başarmak, Başarılı olmak!
İlk belirlemen gereken husus şu BAŞARI nedir ve asıl olan senin için başarı nedir?
Mesela ailemize göre başarı: Güzel okuman, iyi bi üniversite bitirmen, erkeksen askerliğini yapman, sonra güzel fiyakalı bir iş bulman, hemen evlenmen ve kucaklarına bir torun vermen. İşte o zaman onlara göre başarılısın. AMA ASIL SORU ŞU. Sen kimin hayatını yaşıyorsun?
Eş dost ve akrabalarına seni böbürlenerek anlatacaklar. Bizim çocuk da şurada  çalışıyor, şununla evlendi, Bak halime bu da bizim torun, Nasıl da tatlı değil mi?
Onlara göre başarılısın ve onlar mutlu. 
Peki sen? Sen de mutlu musun?
Bu uğurda vazgeçtiğin hayaller? Belki tiyatrocu olmak istiyordun, belki ressam ya da müzisyen. Belki de bi karavanla dünyayı gezmekti hayalin. Bir düşün bakalım hayallerine ne kadar yakınsın şu anda...
Ben bir çok meslek yaptım ve halen yapıyorum, bir çok da hobim var. Kimisi buna maymun iştahlılık, daldan dala atlamak der. Merak etme insanlar hep der. Her zaman da diyecekler. Eleştirecekler. Ama ben bunları umursamamayı öğrettim kendime. Mutlu olmak için. Ben bu durumuma onların aksine YAŞAMAK diyorum. Denemek diyorum. Kendini keşfetme yolculuğu diyorum. Eğlenme diyorum.
İçindeki cevheri keşfetmenin en güzel yolu denemek ve hata yapmak değil mi? Düşün hata yapmaktan korkan insan denemez ve bir çok fırsatı kaçırır. Hata eşittir tecrübe. Tecrübe eşittir başarıya giden yolda ilk anahtar...
Haydi sen de başarısız ol. Ders çıkar. Öğren ve daha iyiye doğru git. Bunu sadece kendin için yap. Kimse için değil. Hayat kısa bir yolculuk. Kim bilir kaç yılını harcadın. Kim bilir? Sen bilirsin J
Haydi biraz örneklendirelim.
Aklına çok güzel bir fikir gelir. Bu belki bir eğlence amaçlı bir proje ya da para kazanmaya yönelik yeni bir iş fikri olabilir. Üzerine biraz daha kafa yorduktan sonra iyice aklına yatması durumunda harekete geçersin ve müthiş heyecanlısındır. O proje gerçeğe dönüşmeli, bu sefer onu başarmalı, kendini yarı yolda bırakmamalısındır. Kendine bir söz verirsin. Bu sefer bu iş olacak!
Her şey çok güzel başlar. Müthiş motivesin. Fakat yine bazen yolun ortasında kendini yorgun, isteksiz ve ilk günkü heyecanını kaybetmiş bulabilirsin. Hedefine ulaşmak konusunda karşına çıkan bazı dış faktörler ve kendi kendini sabote ettiğin bazı iç faktörler seni yolundan çevirmeye çalışıyor olabilir. Hatta vazgeçme ve pes etme noktasına bile gelebilirsin. Bu bizi çok ama çok yıpratır. Hedefine ulaşamadığın, hayalini gerçekleştiremediğin gibi, daha önceki vazgeçtiklerin gibi bundan da vazgeçip kendine karşı mahcup hissedersin.
Ne dedik bazı dış faktörler ve iç faktörler değil mi?
En büyük dış faktör etrafındaki insanlar olabilir. Projelerini ve fikirlerini çok heyecanlanıp herkese anlatma!
Çevrendeki insanlar bir kaç sebepten fikirlerini ve projeni kötüleyebilir, siyah bir tablo çıkarabilir, motivasyonunu kaybetmeni ve hatta daha yola çıkmadan vazgeçmeni sağlayabilir.
Bunlar başlıca aşağıdaki şekilde listelenebilir:
- Her şeyin en iyisini bildiğini zanneden, her konuda sorgusuz sualsiz muhalefet eden insan.
- Senin dahiyane fikrini içten içe çok beğenip, kötüleyip sonra biraz değiştirip ya da direk aynısı yapabilecek potansiyele sahip insan. 
- Kendi başından geçen olumsuz tecrübelerin kanun gibi her zaman her konuda öyle olacağını düşünen ve ben yandım sen de yanma diyen insan.
- Aşırı korumacı, felaket tellalı aile bireylerin. Bu varsa aman diyeyim, ağzını sıkı tut ve onları sadece sonuçlardan haberdar et.

Buradan şu sonuca varmayın. Fikirler kesinlikle kimseye söylenmez! Hayır, aklını kullan. Her koşulda her aşamada anahtar bu. Aklını kullanmak.
Sana olumsuz etkenleri de söyleyen ama olumlu gördüğü yönleri de söyleyen. Aklına, mantığına ve hayat tecrübesine güvendiğin bir kişi muhakkak vardır. Bu fikirlerini bu insanlarla paylaşmanda ve fikir alışverişi yapmanda tabii ki bir sakınca yok. Bahsetmek istediğim ne kadar çok kişiden onay alırsam o kadar iyi deyip ve ya her insanın tecrübesinden bir şey çıkar diye düşünüp onlarca kişiye anlatmaman. Bu sohbetlere harcayacağın enerjiyi ve zamanı projenin ilk adımlarını atmaya ve ilk araştırmalarını yapmaya ayır.




İç faktörler
1.Çok büyük ve ya uzun vadeli hedefler koyma.
Kışın başında yaza kadar 20 kilo vereceğim yerine. Bu önümüzdeki ay içinde 3 kilo vereceğim gibi hedefler koy. Hem önüne dağ gibi hedef koyup kendini altında ezme, hem de küçük hedefi başardığında yoluna bir galibiyet madalyasıyla devam edip bir sonraki hedefine daha mutlu ve emin adımlarla gidebil.
2.Erteleme (Bir türlü başlayamama sendromu)
Küçük hedefleri koydun. Yol haritanı çıkardın ama bir türlü başlayamıyorsun. Hep bir gerekçe ile erteliyorsun. Şartların mükemmel olmasını bekliyorsun. Bunu yapma.
 Mükemmel nedir ki? Kime göre neye göre mükemmel? Yapmadığın hiç bir şey, yaptığın bir şeyden daha güzel olamaz. Bir sıfırdan büyüktür. Kötüyü yap, hata yap. Yap ki doğrusu ve güzeli ile değiştirebilecek bir donen olsun. Hatalarından elde ettiğin tecrübeyi sana kimse veremez.
Bir makalede okuduğum bir Japon tekniğinden alıntı yapmak istiyorum. Kaizen tekniği. Bir türlü başlayamadığın iş için kendine şunu söyle:
"Sadece 1 dakika yapacağım ve bırakacağım"
Beyniniz hemen 1 dakikacık olan işi yapma konusunda sana tüm vizeleri çıkaracak ve başlayacaksın. Bu sayede bir türlü başlayamama krizini aşmış olacaksın ve daha önemlisi iş ile ilgili ilk adımları da atmış olacaksın. Sonra da bir bakacaksın gerisi su gibi akmaya başlamış. Çünkü yapmanın ve yol almanın keyfini zaten biliyorsun.
3.Motivasyon kaybı yaşadığın ya da bıkkın hissettiğinde kendine ilk günkü amacını hatırlat.
İlk gün bu fikir aklına geldiğinde kendini nerede gördün. Seni ne heyecanlandırmıştı? Çok para sahibi olduğunu mu hayal ettin? Ünlü olmayı mı hayal ettin? İnsanlığa hizmet edip iz bırakmayı mı hayal ettin? Tüm dünyayı gezmek görmek mi istedin?
İşte kendini isteksiz, yorgun ve motivasyonsuz hissettiğin anlarda hemen bir sakinleş, seni bu duruma sokan faktörleri karşına alarak, ilk günkü niyetine ve amacına odaklan. Sonra kaldığın yerden devam edebileceğine şahit olacaksın. Seni yolundan alı koymaya çalışan olumsuz etkenlerle savaşma, tanıklık et. Unutma, bir şeyi düşünmemeye çalışmak insana büyük bir dert olarak döner. Pembe fili düşünmeyin klişesinden anlayabilirsin. Pembe fil hep orada. Konumuz onu düşünmemeye çalışmak değil. Zaten düşünmemeye odaklandığımızda sürekli düşünüyor oluyoruz. Kısır döngü. Odağımız yapacağımız işe döndüğünde kendimizi onun içinde kaybolmuş buluruz. Ne büyük bir meditasyon ve huzur değil mi?
4.Anda kal! Günü onurlandır.. (Eckhart Tolle - Şimdinin Gücü kitabının öğretisidir)
Geçmişteki başarısızlık olarak gördüğün şeyleri kendine hatırlatıp kendini sabote etme. Geçmişe gitmeye çok meyilin var ise geçmişte başardığın şeyleri düşün. Eminim ki bir çok başarıya imza atmışsındır, ayrıca her insan dünyaya gelebilerek zaten milyonlarca sperm hücresi arasında 1. olmuştur. Aslında hepimiz birer şampiyonuz! 
Uzak geleceği de hayal ederek ya sürekli umut dünyasında yaşamaktan ya da ihtimaller denizinden boğulmaktan kendini koru. Anda kal. O gün neler yapacağını belirle. Küçük iş listesi yap ve bu listeyi yaparken gerçekçi ol. O gün muhakkak bitirebileceğin bir liste hazırla ve gün sonunda o listedeki her satırın üstünü çizmenin mutluluğu ile yastığa başını koy.

5.Keyif alın, eğlenin ve her anın tadını çıkarın.
Seni büyük hedefine ulaştıracak küçük işleri yaparken keyfini çıkar, o işin üstünde olmaktan hissettiğin mutluluğun farkında ol. Bir an önce bitirmeye odaklanma. O işi acele bitmesi gereken bir angarya gibi görme. Her anını hisset ve içinde hisset. Sindir, inan ve yaparken yüzünde kocaman bir gülümseme olsun. Huzurun işin hamuruna aksın...
6.Kendine iyi bak. Sağlığını koru
İşin uzun soluklu, hemen olmayacak bunu biliyorsun. Bu yolda her zaman güçlü olmak zorundasın. Hem fizyolojik hem de psikolojik. Psikolojik açıdan yapabileceğin hususlar için yukarıda yazılan makaleden faydalanabilirsin. Fizyolojik olarak da iyiliğini koruman için hayatından eksik etmemen gereken başlıca şeyler, güzel uyumak, iyi dinlenmek, egzersiz yapmak (en azından günde yarım saat yürüyüş yapmak), bol su içmek ve dengeli beslenmek.
Şunu unutma sen istersen yaparsın. Karşında kimse duramaz. Sen bile!

1 yorum:

  1. Merhaba, İnsana Mektup güzel olmuş. Tebrikler.Turan YÜCEL

    YanıtlaSil